Uzun bir aranın ardından tekrar evdeyim..

Geçenki yazımda söylemiştim, Formula 1’de görevliyim ve bir süre olmayacağım diye. Bu süre zarfında gitmeden önce hazırlamış olduğum yazılar belirli günlerde sizlere otomatik sunuldu 🙂 Ama artık Formula 1’i geride bıraktık ve yine sizlerleyim. Bu kez Formula 1 haftasından bahsedeceğim sizlere 🙂

Aslında hiçbirşey dışarıdan göründüğü gibi değildi. Yani sizler sadece cuma, cumartesi ve pazar olarak biliyorsunuz Formula 1’i. Halbuki yarışı düzenleyenler için bu süreç aylar öncesinden başlıyor. Biz görevliler içinse salı gününden başlamıştı 🙂 Yani anlatmak istediğim F1 için çok çalıştık çok hazırlandık. Hiçbir şeyin ters gitmesini istemiyorduk.

F1 Istanbul Park

Gecenin 2’sinde yatıp sabahın 4.30’unda kalkıp 15 dakikalık bir kahvaltının ardından piste gittiğimiz çok günümüz oldu. Ama herşey en güzel ve problemsiz bir yarış içindi 😉 Bilmiyorum şikayetçi olan var mı? Bana sorarsanız mükemmel bir haftaydı, harika bir ikinci tatildi. Yeni edindiğim çok güzel arkadaşlıklar ise en güzeliydi.

F1 Istanbul Park

Benim görevim Intervention yani müdahale gözlemcisiydi ve 8. virajın çıkışında görevliydim. Tabi 43 derece olan sıcaklıkta tulumlarla vakit geçirmek pek kolay olmuyordu 😀 Çözüm olarak yapacağınız en güzel yöntem baş aşağı dökeceğiniz su ve içinizdeki giysileri tamamen ıslatarak giymekti 😀 Böylece bir saate yakın serin bir şekilde pisti gözlemleyebiliyordunuz 🙂

F1 Istanbul Park

Sıralama turları ve yarış günü bambaşkaydı. Anlatmakla olmaz yaşamak lazım açıkçası. Aynı gün Polo Ladies, Seat Cup, GP2 ve F1 yarışları vardı. İlk olarak F1 ve GP2 araçlarının pistten geçişini izlediyseniz, Polo ve Seatlar sizi tatmin etmiyor ve “eee hadi ama hala gelemediler 1 dk oldu :D” esprilerini yapmaya yelteniyordunuz. Çünkü F1 araçlarının 8. virajtan geçiş hızları ortalama 260 km’ydi 😕 O sesi anlatamam, hemen 3 metre önünüzden araçlar kulakları tırmalarcasına geçiyor. Hele hava akımından dolayı arka kanatlarda oluşan rüzgar gürültüsü sizi bir o kadar heyecanlandırıyor.

F1 Istanbul Park

Yarış sona erdikten ve kupa töreninden sonra görevli arkadaşlarca pist üzerinde Türk bayrakları ve Türkiye sloganları ile yaptığımız geçiş ve yerli ya da yabancı, izleyici ya da takım görevlisi farketmezsinin el sallayarak uğurlamamız eminimki kendilerininde hafızalarında güzel bir anı olarak kalacaktır. Hele PIT çıkışına döndüğümüzde bu misafir perverliğimizin en güzel ispatlarından birini daha yapmıştık. PIT çıkışından garajlara doğru ilerleyen ha büyük ha küçük tüm takımların tırlarını “You are the best!” sloganları, alkışlar, el sallamalar ile uğurlamak sanırım güzel başladığımız bu işi unutulmaz anılarla sonlandırmak için birebirdi. O anı şöyle anlatabilirim; Önce şoför bizim olduğumuz alana doğru sürüyor koskoca tırı fakat gözlerinde bir şaşkınlık var gibi. Çünkü önünde yüzlerce kişi ıslıklar, alkışlar, el sallamalar, yüzlerde gülümseme, kimilerinin ellerinde video, dijital kameralar. Bir an için ne yapacağını şaşırmış gibi bir izlenim gösteriyor şoför. Fakat o kalabalığın içerisine girdiğinde aslında tüm alkış ve ıslıkların kendisine olduğunu anladığını ispatlarcasına bir anda yüzünde kocaman bir gülümse kopuyor ve o alkış tutan kalabalığın ritmine ayak uydurmak için kendi sesini en iyi duyurabileceği tırın kornasına ritimli olarak basmaya başlıyor. Evet! ilk takım tırı mutlu bir şekilde garaja yollanmıştı fakat durmak yok! Bakıyoruz hemen arkasından MidlandF1 tırı geliyor. Hemen onun önünü kısa bir süreliğine kesip kendilerini bu sevinç gösterisi içerisinden yavaşça geçmelerini ve bize katılmalarını sağlıyoruz. Kendileri ise memnun bir şekilde koltukları üzerinden sevinç gösterileri ile garajlarına yol alıyorlar 🙂 Kupa töreni üzerine yaşanan tatsızlığa ise girmek istemiyorum. Zaten kupa törenine de yetişemedik 😥

Pazar günü akşamı İstanbul’a Utku’nun yanına geçtim. Fazla dışarı çıkmadım orada çünkü gündüz çok sıcak oluyordu ve ben ise uyumayı tercih ediyordum. Bir akşam çocuklarla dışarı çıktık ve Galata Köprü’sünün altına balık ekmeğe gitmeye karar verdik. O gece benim mega ultra süper 😛 optik zoomlu fotoğraf makinamın gece çekim ayarlarını keşfettim 😀 Pek ilgilenemiyordum fotoğraf makinası ile fakat bulduğum iyi oldu. Gerçekten çok hoş kareler yakaladım.

Istanbul

Istanbul

İstanbul’dan İzmit’e geçtim bir süre sonra. Murat ile biraz vakit geçirdikten sonra birlikte Zonguldak’a döndük dün 🙂 Şimdi ise uzun bir aranın ardından tekrar evimdeyim..