Uyku dediğimiz şey..

Bugün pazar ve yapılacak en güzel şey uyumak olsa gerek. Her ne kadar ben 8 de bile uyanmış olsam farkındayım ki çokça uykumu almış gibiyim. Tabi evdeki arkadaşların kalkması 10-11 i bulacak sanırım. Aslında fazla uyumayı sevmiyorum fakat insan yorgun oldumu bu sözü dinlemiyor.

Orta ve lise dönemi anadolu lisesi tabanlı olduğum için dersler sabah 8,30 başlar çoğu vakit 3,30 -4,30 gibi biterdi. O yüzden evdekiler sabahın yedisi ya da altıbuçuğunda dikerlerdi beni ayağa 😀 O dönemlerden kalmış olsa bu alışkanlık, fazla uyuyamıyorum işte. Ancak çok yorgun olacağım ki deli gibi uyuyabileyim. Öyle bile olsa en fazla 1’e kadar uyuyabiliyorum 😀

Açık konuşmak gerekirse son haftalarda da sağlam bir uyku düzeni tutturduğumu söyleyemem. Önceki hafta bütünleme sınavlarımdan çıktığım için abuk subuktum. Sınavların olduğu günlerin öncelerinde akşamda uyuduğumu, öğleden sonra da uyuduğumu biliyorum. Kesinlikle bir düzen yoktu. Bugün 15.30-18.00 arası uyuduysam yarın 19.00-21.00 arasına kayabiliyordu bu. Tabi gece 2-3 ü buluyordu tekrar yatağa girişim. Ailem ise en çok 1 saatlik uyumama kızıyor. Yaw düşünseneniz göz kapaklarınız yerinde duramıyor, kapat kapat diye sesleniyor size. O durumda var ya 1 saat bile üffff anlatamam zevki 😀

Ama en güzeli yazın yani yaz tatilinde. Genelde ve aslında hep , Erdek’te oluyoruz yazın. Orada bir yazlığımız var 🙂 Gece geç geliyorum eve. 3-4 ü buluyor gelmem çoğu zaman. Eee bir de kafamız da güzel mi güzel oluyor. Yastığa bir koydum mu siz deyin 11 ben söyleyeyim öğlen 1.

Uyumak içinse kesinlikle rahat bir ortam beklemem. Fakat tek zorlandığım otobüs koltuklarında uyumak. O da uyandığımda tamamen sersem oluşumdan. Yoksa gene uyuyabiliyorum.

En sıradışı uyuma şeklimiz ise fındık toplarken. Annemin ufak bir fındık bahçesi var babasından kalan. Babamında şuan oturduğumuz evin çevresinde var bahçesi ve fındık ağaçları. Yani tatilden döndükten hemen sonra (ki ağustos ayına denk geliyor) fındık toplama telaşı başlar buralarda. Babamın fındığını topladıktan sonra anneminkini toplamak için bulunduğumuz bölgenin en yüksek noktalarından birine gitmek zorunda kalırız. Annemin fındık bahçesi dağın tepesinde yani 😀 Sabah 7 gibi gider akşam aynı vakitlerde döneriz. Saat farkı itibariyle yorgun düşüyorsunuz illa. Sabah 7de başlayıp öğlen 1e kadar fındık toplamak , hele hele sabah güneşini yiyerek toplamak zor oluyor. Daha bir uykunuz geliyor. Öğlen 1 olur ve fındık bahçesine evde hazırlayarak getirdiğimiz yiyecekleri atıştırırız. Yaklaşık 30dk sürer yemek fazlı. Sonrasında ise abim, ben ve ufak kardeş Ali ile ortalama 1.5 saatlik güzellik uykusuna yatarız ve bu uyku bahçenin ortasında fındık dallarının gölge yaptığı bir noktada olur. Fındık çuvallarını serer yere ve içerisine bir miktar fındık doldurduğumuz çuvalları katlayarak yastık görevinde bulundururuz. İşin en enteresan kısmı ise yattığımız zeminin düz olmayışı ve dağın üzerinde patika aşağı bir yer oluşu bu noktanın 😀 Rampa aşağı uyuyabilmek ayrı bir yetenek tabi. Herşey bir yana o serin gölge altına yılanların gelmeyeceğini ise kimse garanti vermiyor tabi 😆

Dedim ya en güzeli yazın uyumak ve ondan da güzeli kumsalda sıcak kumun üstüne serilmek. Abi bir yatıyorsunuz ve uyandığınızda deli gibi terlemişsiniz. Hemen suya atıyorsunuz kendinizi. Ufff 😀

Neyse yeter bu kadar, uykudan bahsede bahsede uykum geldi 😀