Zaman zaman muhabbeti açıldığında en çok düzelttiğim yanlışlardan biri oluyor, savaşan şahinlerin Türk Malı olmadığı 🙂
F-16 Savaşan Şahin
Batı kökenli 2. Dünya Savaşı sonrası uçaklar içinde en çok üretileni MİG-21’den(8000+) sonra en F-16’lardır. Şu ana kadar yaklaşık olarak 4.200 adet üretilmiştir. Bugün dünyada 24 ordu tarafından kullanılmaktadır. F-16’lar günümüzde Amerikan Ordusu için değil, sadece ihracat için üretilmektedir.
F-16 General Dynamics tarafından tasarlanıp üretilmiş, daha sonra şirketin havacılık bölümünün Lockheed şirketine satılması sonucunda üretimi Lockheed firmasına geçmiştir. Bu firma daha sonra başka bir birleşme sonucu Lockheed-Martin ismini almıştır.
Türkiye’de montajı ise TAI tarafından üstlenilmiştir.
Yukarıdaki tanımlamalara F-16 Savaşan Şahin – Vikipedi adresinde bulabiliyorsunuz.
Okuduğunuz üzere ülkemizde F-16 uçaklarının montajı yapılmıştır. Yani ne projesi ve tasarımı bize aittir, sadece bazı parçalarının üretimi ülkemizde yapıldı. Örneğin otomobil sanayisini düşünün. FIAT, TOYOTA, MERCEDES gibi birçok otomobil devinin ülkemizde fabrikaları bulunuyor. Peki buradan çıkan otomobil, ticari, kamyon, otobüs v.b. biz mi yapmış oluyoruz? Evet biz üretiyoruz ancak ne proje bize ait ne biz tasarladık bunları. FIAT şirketi geliyor, ülkemizden arazi alıyor, fabrikasını kuruyor ve üretim başlıyor. Sadece biz işletiyoruz. Ancak çelik sac, jant v.b. birkaç hammadde ve parçaların üretimini biz yapıyoruz.
Bu konuda halk arasında büyük bir yanlış anlama bulunuyor. Savaşan Şahin F-16 uçaklarını bizim tasarladığımızı zannediyorlar.
Nerden çıkıyor bu muhabbet?
Bu muhabbet nerden çıkıyor diyebilirsiniz. Siz bilmezsiniz ancak üniversiteye kayıt olmadan önce Hava Harp Okulu elemelerine katılmış ve tüm elemeleri geçtikten sonra Yalova’daki uçuş eğitimine katılmıştım. 3-4 gün sonra kendi arzum ile uçuş eğitiminden ayrılmış ve sonrasında şu anki üniversitemde mühendislik fakülteme yazılmıştım. Eskilerden muhabbet açılıp buralara gelince, direkt F-16 muhabbeti başlayabiliyor 🙂 Ve yanlış bilinen bir gerçek ortaya çıkıyor.
Montaja devam ediliyor mu?
TAI uçak üretimini bıraktı. Şu aralar ticari helikopter üretmek için çaba gösteriyorlar.
Peki pilotlarımız?
Derken laf pilotlarımıza dönüyor, ve “peki pilotlarımız iyi mi?” sorusu soruluyor. Ben de “üstüne tanımam” diye yanıtlıyorum 🙂 Evet gerçekten öyle. Tamam, kendi jetlerimizi tasarlayıp üretemiyor olabiliriz. Ancak Türk pilotları üstüne tanımam arkadaşlar kim ne derse desin. Örneğin Hava Kuvvetleri Komutanlığı Akrobasi Timi Türk Yıldızları. Dünya üzerinde bu iş genellikle pervaneli olarak ifade ettiğimiz uçaklarla yapılırken, bizim çocuklar Dünya’nın sayılı süpersonik akrotimlerinden biri olmayı başarıyorlar.
Sadece askeri değil, sivil havacılık pilotları da harikalar yaratıyor. Zaten sivil alanda görev yapan birçok pilotun askeri kökenli olduğu da bir gerçek. Buyurun daha yeni bir haber: “Nejat Kaptanın elleri öpülmeli!” olarak başlık atılmış. Telsizi ve yön bulmaya yarayan navigasyon sistemi bozulan bir uçağı problemsiz yere indirmek kolay olmasa gerek 🙂
Bir zamanlar
Madem ki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfünden beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim.
diyor Türkiye’nin ilk uçak fabrikasını kuran adam, yani Nuri Demirağ.
Saatte 325 KM yapabilen 5000 fite kadar yükselebilen 1000 KM uçabilen çift pilot kumandası bulunan Nu.D 38 havalanma esnasındaki resmini görüyorsunuz. Bu uçak Nuri Demirağ ‘ın girişimciliği sonucunda tamamen yerli üretim olarak yapılmıştır. Nu.D 38’in üretimi ardından dünya uçak sanayinin gözleri ülkemize çevrilmiştir. Ki diğer ülkelere birçok satışı yapılmıştır. Büyük ilginin ardından Nu.D 38’ler o dönem, yolcu uçaklarında A sınıfını almıştır.
Daha fazla bilgi için:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Nuri_Demira%C4%9F
http://www.nuridemirag.com/
Sonuç
Zamanında kendimiz üretip, satmışız. Bunu yapabilecek zihne ve beceriye fazlasıyla sahibiz. Lütfen bir kez daha, ama bu kez kalıcı olması dileklerimizle.
Unutmadan!