Ve sonunda tatilim sona erdi ve evime döndüm. 14 Temmuz gibi ayrılmıştım ve tatilimi geçirmek üzere Erdek’teki dairemize yola koyulmuştum. Rahat ve kazasız belasız şekilde gittim ve döndüm. Açıkçası bu tatil bana çok yaradı, çok rahatladım. Üzerimde çok ağır bir yük ve yoğun stresin vermiş olduğu yorğunluk vardı. Bunlara son birkaç ayı, sinirlerimi yıpratarak ve kendimi tatil mazeretiyle sıkarak geçirmiş olmam da eklenmişti. Ama şimdi kendime döndüm 🙂
Son aylar beni yıprattı biraz. O yüzden bu seneki tatilden isteklerim; dinlenmek, bolca uyumak, denize girmek, güneşlenmek, yıldızların altında ya da canlı şarkılarla birlikte içkinin tadını çıkarmaktı. Başka bir isteğim yoktu. Sadece dinlenmek ve kendimi rahatlatmak istiyordum. Allah’a Şükür hepsi de gerçekleşti ve yeterince dinlenebildim.
Kimi zaman çok sıkıldım, kimi zaman yapacak birşey bulamadım. Kimi anlar ve kişilerden hayal kırıklığına uğradım. Farklı toplumlardan insanlarla tanıştım. Canlı müzik eşliğinde içkimi yudumlarken çokça mırıldandım söylenen şarkıları.. Çokça hayal kurdum ve gittim geldim farklı dünyalara; yıldızların altında , kumsalın üstünde. Hoşlanır gibi oldum bazı şeylerden, aynı zamanda vazgeçerde oldum. Kimi anlar gözümde tüttü bazıları, “ahh ahhh” dediğim zamanlar oldu.
Uzunca süre görüşmediğim kişilerle görüştüm. Amca olduğumun farkına vardım ve 3 yaşındaki dünyalar güzeli yeğenimle saatlerce oyun oynadım. Onun dilinden konuştum, çocuk ağzıyla. Yerlerde süründüm, sırtımda gezdirdim, birlikte boya yaptık, bahçedeki köpeğe “hav hav hav” ‘ladık. Ona hediyeler aldım, sabah uyanır uyanmaz doğru çarşıya giderek önüme çıkan ilk oyuncakçı ve kırtasiyeden…
İlk defa yaşımdan çokça büyük (neredeyse annem yaşında) bir bayanın laf atmasına maruz kaldım 😀 Altı üstü 2.5 hafta sürdü tatilim! Aslında öncekilerin 1 aydan fazla oluşundan ötürü kısaydı çok kısaydı bu. Her ne olursa olsun güzeldi ve tam istediğim gibiydi. Kafa dinledim saatlerce..
Şimdi ise evimde, bilgisayarımın başında kafa dinlemeye devam ediyorum. Tatil dönüşü cebimde kalan son parayı da içkiye yatırdım ve gittim 4 şişe efes aldım. Bu gece müzikler eşliğinde biralarımı yudumluyorum ve en sevdiğim işlerden birini yapıyorum. Böylece gece uykuya dalmak için dakikalarca bir o yana bir bu yana dönmek zorunda kalmayacağım 😀
Arada sırada olur ya bir hüzün kaplar içinizi. Bak işte yine öyle oldu. Bir burukluk, kırıklık kapladı içimi. Eski bir şarkı eski anıları depreştirdi sanırım. Eski şarkı dediğim ise “Deniz Gözlüm” … Denizi olan bir memleketten deniz gözlü birilerini bırakmış olmaktan da olabilir aslında..
Neyse yeter bu kadar duygu seli 🙂 Görüşeceğiz tekrar, kendine iyi bak 😉