Akşam 9’da sınavım var. Gece ders çalıştım ve 01:00 civarlarında yattım. Yatmadan önce not bıraktım masanın üstüne “Beni 07:00’de kesin kaldırın; Hakan” diye, bizimkilere. Sabah kalktım dalgın ve uykulu bir halde birşeyler atıştırdım. Sonra tekrar başladım soru çözmeye. Taki “Simiiiitttçiiiiiiiiiiiii” sesini duyana kadar 😀
En sevdiğim sabah kahvaltılarından biridir, 2 simit+çay 🙂 Evet evet sadece bu kadar. Ama simit gevrek olacak. Isırdın çıt edecek. Hala sıcaklığını koruyor olacak ki el yaksın biraz. Ohhh ne güzel onu o şekilde mideye indirmesi 😀 Yanında biraz da peynir oldu mu, misss. En güzel gün benim için başlıyordur o zaman.
Simitçi çocuklar da sağolsunlar öğrendiler şıpp diye evin yolunu. Bizim buralar hep merdiven olunca karıştırıyor insan nereye dönüp nereden çıkacağını.
Neyse anlayacağınız az önce simitçi geçiyordu ve simitlerimi aldım yine en 2 tanesindir. Yanında da bir fincan çay tabi. Aynı esnada anneannem ve bizim ufaklık uyandılar. Tamam tamam Ali’yi (ufak) ben uyandırdım 😀 Onlar kahvaltı ederken ben PC başına geçtim. Çünkü ben mutfak masasında çalışmayı seviyorum. Zira mutfakta oyalanabilecek tek şey ders yaparken birşeyler atıştırmak oluyor. Odamda çalışamam yani. Bir yanda PC bir yanda televizyon ve diğer elektronik eşyalar 😀 İnsanın eli-kolu gözü kayıyor illa… Sonra da kendi kayıyor tabi 😀